Derlemeler
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11443/193
Browse
Item Nörobilim, Nöroteknoloji, Yalan Tespiti ve Etik(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-07-01) Ergen, Mehmet; Ülman, Yeşim IşılÖZET Hukuk ve güvenlik hizmetinden sorumlu kurumlar yalan ifadenin, bilime dayalı kanıtlarla tespit edilebilirliği üzerine çalışmaları her zaman ilgiyle takip etmişlerdir. Poligrafiden günümüze yalanın tespiti için kullanılan ci haz ve yöntemlerin optimizasyonu ve yeni araçların yalan tespiti için uyar lanması süreci devam etmektedir. Yeni araçlar arasında fonksiyonel manye tik rezonans görüntülemenin (fMRG) ileri teknoloji içermesi, pahalı olması ve sofistike değerlendirmeler içermesi sonuçlarının güvenilirliğini abartılı göstermekte ve büyük ilgi görmektedir. Günümüzde fMRG ile yalan tespiti ticari bir hizmet olarak arz edilmeye başlanmıştır. Vokal stres analizi, yüksek çözünürlüklü kameralar ile görüntü analizi yöntemleri gibi daha yeni yön temler dahil yalan tespit yöntemleri ele alındığında kimi yöntemin başarısı tatmin edici olmamakta, kimi yöntemin ise %90’a yaklaşan başarısı labo ratuvar ortamında simülasyon yapan gönüllülerden elde edilmiş veriler ile sınırlı kalmaktadır. Yalan ifadenin saptanmasına yönelik uygulamalar hak kında eldeki veriler, bu görüntüleme yöntemlerinin tam olarak geçerliğine, güvenilirliğine ve kullanılabilirliğine henüz olanak vermemektedir. Etik yönden tartışma yaratan iki konu, geçerliği tam olarak kanıtlanmamış bu tespit yöntemlerinin insan üzerinde uygulama alanı bulması ve kişinin bi lişsel düşünce süreçlerine izinsiz, iradesi dışında girilebilmesidir. Nöroetiğin “bilişsel özgürlük” kavramıyla dikkat çektiği bu sorun alanında uygulamalar henüz, toplumsal ve kamusal anlamda yeterince tartışılmış ve cevaplanmış değildir. Yalan tespit tekniklerine toplumda var olan ilgi ve merakın yüksel mesi ile tartışmalı noktaların genişleyerek artacağı öngörülebilir.Item Sağlık Turizmi ve Uluslararası Hastalar İçin Türkiye Pazarı(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-07-01) Altın, Ufuk; Bektaş, Gülfer; Antep, Zehra; İrban, ArzuÖZET Günden güne hem kamu, hem de özel hastanelerin sayısı artmaktadır. Ulu sal hastalara ait sabit bir pazar olması, sağlık sektöründe büyük bir rekabeti de beraberinde getirmektedir. Türkiye coğrafik konumu, iklimi, termal kay nakları, doğal güzellikleri, kaliteli tıp personeli ve yüksek teknoloji kullanan aletlere sahip hastaneleri ile sağlık turizmi için büyük bir potansiyele sahip tir. Sağlık turizminin 2011 yılı verilerine göre dünyadaki pazar payı yaklaşık olarak 400 milyar dolardır. Bu çalışma ile Türkiye’nin bu pazardaki mevcut durumunu ortaya koyarken; gelecekte bu pazardaki payını daha da artıra bilmek için gereken öneri ve düzenlemelerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Hastalara ait veriler Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi sitelerinden alınmıştır. 2010 yılında, sağlık turizmi için 109-678 hasta Türkiye’ye gelmiştir (Özel hastane: 77.003; kamu hastanesi: 32.675 kişi). Hastaların geldik leri ülke ve aldıkları sağlık hizmetine göre farklı dağılımlar sergilediği görülmektedir. Kamu hastanelerinin yanı sıra özel hastanelerin sayısı da günden güne artmakta ve bu sektörde önemli bir yer almaktadırlar. Sağlık sektöründe pazarı arttırmak için Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı sağlık turizmine gereken önemi vermelidir. Bu yolla oluşan döviz girdisi sağlık sektöründe pazar payını arttırırken; ortaya çıkan yeni iş olanakları işsizliği azaltacaktır. Sağlık sektörünün ayakta kalması için sağlık turizmi gün geç tikçe daha önemli hale gelmektedir.