Araştırma Makaleleri
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11443/36
Browse
Item Ayak Anteromedialinde Şeffaf Hücreli Sarkom Vaka Sunumu ve Literatür İncelemesi(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-04-01) Kocaoğlu, Barış; Erol, Bülent; Akgün, Umut; Yiğit, Cirdi; Türkmen, MetinÖZET Şeffaf hücreli sarkom tendon ve aponevrozlarla sıkı şekilde ilişkili olan nadir bir tümördür. Kadınlarda erkeklere göre daha sık rastlanılır ve hastalar genelde 20 ile 40 yaş arasındadır. Şeffaf hücreli sarkom tipik olarak ekstremiteleri tutar. Ayak ve ayak bileği sık olarak tutulan bölgelerdir. Ayrıca yüksek derecede agresif bir tümördür ve genelde geniş yada radikal cerrahi ile çıkarılması gerekir. 52 yaşındaki bayan hastanın sol ayağının anteromediyalinde Şeffaf hücreli sarkom tespit edilmiştir. Bu nadir tümör ile diğer yumuşak doku tümörlerinin ayırıcı tanısını yapmak için; Şeffaf hücre sarkomunun klinik durumu, radyolojik görünümü ve histolojik değerlendirmesi yapıldı. Ayrıca, tümörün tedavi ilkeleri tanımlandı. Bu vaka Şeffaf hücreli karsinoma histolojik değerlendirme olmadan tanı koymanın zor olduğunu ve bir kez tanı konduğu zaman tümörün yeniden ortaya çıkmasını ve metastazını engellemek için yeterli cerrahi eksizyon ile tedavi edilmesi gerektiğini göstermektedir.Item Epiretinal Membran Tedavisinde Pars Plana Vitrektomi ile Kombine İnternal Limitan Membran Soyulması(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-04-01) Özkırış, AbdullahÖZET Amaç: Epiretinal membranlı (ERM) olgularda internal limitan membran (ILM) soyulması ile kombine pars plana vitrektomi (PPV) sonuçlarının değerlendirilmesi. Metod: Değişik nedenlere bağlı epiretinal membran nedeniyle PPV ile kombine ILM soyulması uygulanan 53 olgunun (63 göz) dosyaları retrospektif olarak incelendi. Olguların 23’ü erkek, 30’u bayan olup ortalama yaşları 59.5 yıl idi. Tüm olgularda cerrahi öncesi ve sonrası görme keskinliği, slit-lamp biomikroskopi, göz içi basıncı (GİB) ölçümü, fundus muayenesi ve fundus floresein anjiografi (FFA) içeren tam bir oftalmolojik muayene yapıldı. Bulgular: Cerrahi öncesi ortalama görme keskinliği 20/200 idi. Ortalama takip süresi 14.3 ay olup cerrahi sonrası görme artışı veya aynı görme keskinliği %96.8 olguda saptandı. Ortalama görme artışı 3.0 sıra olarak saptandı. Cerrahi sonrası en sık gözlenen komplikasyon katarakt gelişimi idi. Postoperatif dönemde bir gözde (%1.5) regmatojen retina dekolmanı gelişti. Hiçbir olguda takip süresi boyunca nüks ERM gelişimi gözlenmedi. Sonuç: ERM’lı olgularda, PPV ile birlikte ILM soyulmasının etkin, güvenilir bir yöntem olduğunu ve görme keskinliğini arttırdığını gözlemledik.Item Fetal İnme Tanısında Prenatal MR Görüntüleme ve Önemi(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-04-01) Özcan, Ümit Aksoy; Işık, Uğur; Damlacık, Atilla; Erzen, CananÖZET Amaç: Bu çalışmada amacımız fetal inme tanısında ve etyolojisinin saptan masında prenatal MR görüntülemenin katkısını değerlendirmektedir. Hastalar ve Yöntem: 2006 Ocak-2009 Aralık tarihleri arasında bölümümüz de yapılan 222 prenatal MRI olgusunun retrospektif olarak incelenmesinde fetal inme kriterlerine uyan toplam 8 olgu (ortalama gestasyonel yaş 25.6 hafta (20-33 hafta)) saptanmıştır. Olgular 1.5T MR cihazında “receive only” vücut sarmalı ile annelere sedasyon uygulanmadan incelenmiştir. Görüntü ler T2 ağırlıklı HASTE, FLASH 2D T1 ağırlıklı ve diffüzyon ağırlıklı sekanslarla elde edilmiştir. Bulgular: Toplam 8 fetusta (%3.6) inme saptanmıştır. Bunların 6’sında (%75) intraventriküler ve/veya germinal matriks kanaması saptanmıştır. Bir fetusta ikiz eşi ölümüne bağlı parietal lob yerleşimli kistik ensefaloma lazi sahası gözlenmiştir, bir fetusta ise posterior fossada torkular herofili yerleşimli, tentorium ve vermisi iten, T2’de santrali hipointens dural sinus anevrizması ve eşlik eden hematoma bulgusu saptanmıştır. Bu gebelikler den dördü sonlandırılmıştır. Sonuç: Prenatal MR görüntüleme fetal inme tanısı etyolojisini saptamak için önemlidir. Fetal dönemde erken tanınması terminasyon kararı veya do ğurtulan hastalarda yakın nörolojik takip olasılığı sağlamaktadır.Item Entübe ve Sedatize Yoğun Bakım Hastalarının Pozisyon Verme ve Aspirasyon Sırasındaki Ağrı Davranışları(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-04-01) Esen, Hasibe; Öntürk, Zehra Kan; Badır, Aysel; Aslan, Fatma EtiÖZET Ağrı değerlendirmesinde en güvenilir kaynak hastanın kendisidir. Ancak yoğun bakım hasta (YBH)’ları çoğu zaman entübe ve sedatize oldukları için ağrılarını davranışlarıyla ifade ederler. Amaç: Çalışma, entübe ve sedatize YBH’ larının ağrı davranışlarını belirle mek amacıyla tanımlayıcı olarak yapıldı. Gereç ve Yöntem: Çalışmanın evrenini, bir üniversite hastanesinin Yoğun Bakım Ünite (YBÜ)’sinde tedavi gören hastalar; örneklemi ise ilgili ünitede entübe ve sedatize olan, 38 hastanın pozisyon verme ve aspirasyon sırasında 228 ağrı dav ranışı oluşturdu. Veriler, Veri Toplama Formu, ‘Davranışsal Ağrı Ölçeği (DAÖ)’ ve ‘ Ramsay Sedasyon Ölçeği (RSÖ)’ ile araştırmacılar tarafından katılımlı gözlem yöntemiyle toplandı. Değerlendirme ‘Statistical Package for Social Sciences (SPSS)’ programı ile yapıldı ve 0.05 anlamlılık düzeyinde yorumlandı. Bulgular: Toplam 228 gözlemin % 30.3 (n=69)’ünde ağrı davranışı belirlendi. Aspirasyon işleminin pozisyon verme işlemine göre daha fazla (% 65.2; n=45) ağrı davranışına neden olduğu görüldü. Her iki ağrılı uygulama sırasında da en fazla (%50; n=33) gözlenen ağrı davranışı “ bacakları karına çekme” idi. Sonuç: Sedatize ve entübe YBH’ların yaklaşık üçte birinin pozisyon verme ve aspirasyon gibi bakım uygulamaları sırasında ağrı hissetmeleri oldukça düşündürücüdür. Aynı zamanda YBH’ların sedatize iken ağrılarını davra nışlarıyla bildirmeye çalışması sağlık profesyonellerince dikkate alınması gereken bir durumdur.Item Multipl Risk Faktörü Olan Bir Hastada Endoluminal Bilateral Femoropopliteal Bypass(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-04-01) Alhan, Cem; Karabulut, Hasan; Şenay, Şahin; Toraman, Fevzi; Çağıl, HüseyinÖZET Bu olgu sunumunda protez mitral kapağı olan ve meme karsinomu nedeniyle mamoplasti operasyonu geçirmiş olan 66 yaşında bir bayan hastadaki bilate ral femoropopliteal seviyede multipl kritik uzun segment stenozun endolümi nal yöntem ile tedavisi anlatılarak bu yöntemin etkinliği tartışıldı.