Cilt 3

Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/11443/53

Browse

Search Results

Now showing 1 - 10 of 39
  • Thumbnail Image
    Item
    Greftstent ile Tedavi Edilen Bir Koroner Perforasyon Olgusu
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-04-01) Ertan, Çağatay; Özeke, Özcan; Demir, Ahmet Duran
    ÖZET Koroner perforasyon, koroner arter hastalığının sıklıkla uygulanan teda visi olan perkütan koroner girişimlerin, en korkulan ve hayatı tehdit edici komplikasyonlarından birisidir. Planlı elektif koroner girişim amaçlı koroner anjiografi laboratuvarına alınan 61 yaşındaki hastanın Circumflex arterine konan çıplak metal stent sonrası gelişen koroner perforasyon vakası sunul maktadır. Hasta ve koroner lezyon, koroner perforasyon için bilinen risk fak törlerini taşımadığı halde gelişen Ellis tip III perforasyon, stentin içine yer leştirilen greftstent ile tedavi edildi
  • Thumbnail Image
    Item
    Laser in situ Keratomileusis Sonrası Pterjiyum
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-04-01) Coşar, C. Banu; Şener, A. Bozkurt
    ÖZET Pterjiyumun ilerlemesini önlemek amacıyla ultraviyole filtreli güneş gözlü ğü ve şapka kullanımı önerilmekte ancak ilerlemeyi kesin önleyici tıbbi veya cerrahi bir teknik bulunmamaktadır. Sunduğumuz olguda; laser in situ ke ratomileusis (LASIK) tedavisinden 7 yıl sonra gelişen pterjiyuma karşı flep kenarının bir bariyer görevi gördüğü ve pterjiyumun takip edildiği 2,5 yıl boyunca ilerlemediği izlenmiştir. Literatürde, LASIK sonrası gelişen pterji yumların seyrine dair veri mevcut değildir. Olgumuz, hem LASIK sonrası bu seyri dökümante etmek, hem de erken evrede korneaya yapılacak bir ke sinin pterjiyumu durdurucu etkisini sorgulamak açısından önem taşımak tadı
  • Thumbnail Image
    Item
    Miyokard İnfarktüsü Sonrası Hemodinamik Bozukluk Oluşturmayan Kronikleşmiş Sol Ventrikül Psödoanevrizması: Olgu Sunumu
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-04-01) Buturak, Ali; Duygu, Egemen
    ÖZET Sol ventrikül psödoanevrizması, miyokard enfarktüsünün genellikle akut döneminde hemodinamik bozuklukla birlikte seyreden ciddi bir mekanik komplikasyonudur. Bu yazıda eski anterolateral miyokard infarktüsü son rasında kronik sol ventrikül psödoanevrizması tanısı alan ve hemodinamik bozukluk bulguları olmayan bir olgu sunulmaktadır.
  • Thumbnail Image
    Item
    Mobbing: İşyerinde Psikolojik Taciz
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-10-01) Polat, Oğuz; Pakiş, Işıl
    ÖZET Mobbing işyerinde psikolojik taciz olarak tanımlanabilir. Mobbing dav ranışları çoğunlukla bilinen görünür davranışları kapsamamaktadır. Bu durum bir bireyin saygısız ve zarar verici davranışlara maruz kalmasıyla başlar. Düşmanca bir ortam bir kişinin başkaları tarafından işten ayrıl maya zorlamak amacıyla sürekli olarak rahatsız edilmesiyle oluşturul maktadır. Mobbing tipik olarak kötü organize olmuş işyerlerinde görülür ve kur banların genellikle akıllı, başarılı ve yaratıcı kişiler olduğu görülmek tedir. Bu makalede ülkemizde yeni bir kavram olan mobbing literatür eşliğinde olgular ve ülkemizdeki hukuksal düzenlemeleri de içerecek şekilde tüm bo yutlarıyla tartışılmıştır
  • Thumbnail Image
    Item
    Ependimomalarda Antiapoptik (BCL-2) Protein ve Tümör Supressör (P53) Protein İfadesi ve Proliperatif İndeks (Kİ-67) ile Histolojik Tipler ve Derecelerin İlişkisi
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-10-01) Altınay, Serdar; Sav, Aydın; Yapıcıer, Özlem; Elmacı, İlhan
    ÖZET Amaç: Bu çalışmanın amacı ependimomaların MIB-1 (aynı zamanda Ki-67 olarak bilinen) işaretleyicisi ile hem proliferatif aktivitesini belirlemek hem de p53 ve bcl-2 proteinlerinin immünohistokimyasal analizi ile ependimo ma subtipleri ve tümör derecesi arasında ilişki olup olmadığını değerlen dirmektir. Metod: Marmara Üniversitesi Nörolojik Bilimler Enstitüsü Nöropatoloji Bö lümünde ependimal tümör olarak kayıtlı 33 hastanın spinal kord ve beyin biyopsi örneklerine ait formalinle fikse parafin blokları tekrar incelendi. Çalışmaya histopatolojik özelliklerini gösteren 2 subependimoma, 3 mikso papiller ependimoma (Grade I), 13 ependimoma (Grade II), ve 15 anaplastik ependimoma (Grade III) alındı. Bulgular: Grade I ve Grade II ependimomalar düşük proliferatif aktivite gösterdi. Tüm p değerleri atipide p=0.00034, nekrozda p=0.0011, mi tozda p=0.00447 ve dansitede p=0.0000 anlamlı idi. MIB-1 proliferatif indeksi anaplastik ependimomalarda %78 oranında görüldü. Bcl-2 prote in ekspresyonu özellikle miksopapiller ependimomalarda belirgin olmak üzere bütün ependimoma subtiplerinde ve gradelerinde tespit edildi. 7 tümör (%21.2) farklı boyanma yüzdelerinde nükleer p53 pozitivitesi gösterdi. Pozitivite anaplastik ependimomalarda anlamlı idi (%33.4). Supratentorial ve infratentorial ependimomaların LI değerleri arasında anlamlı ilişki bulundu (Mann-Whitney-U testi, p=0.0012) 18 yaş altı ve üstü hastaların Ki-67 LI değerleri arasında da aynı testle korelasyon tespit edildi (p=0,0018). Sonuç: Bu veriler yüksek MIB-1 ve p53 değerlerinin yüksek dereceli epen dimomalarda belirleyici olabileceğini düşündürdü. Ependimomalarda komplet, uzun süreli klinik takipli çok sayıda hastayı ve bcl-2, p53 eks presyonu, MIB-1 hücre kinetik çalışmalarını içeren ilave araştırmalara ihtiyaç vardır.
  • Thumbnail Image
    Item
    Tırnak-Patella Sendromunda Patellar Oluğun Değerlendirilmesi: 3 Olgu
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-07-01) Şener, Nadir; Debre, Mürsel; Enercan, Meriç; Göğüş, Abdullah
    ÖZET Klinik ve radyolojik bulguları ile tırnak-patella sendromu tanısı alan 54 ya şında baba ve 24 ve 21 yaşlarında 2 oğlu patella ve patellar tendon yapıları, patellar oluk açıları ve diz fonksiyonları açısından değerlendirildi. Patella büyüklüğünün artması ile sulkus derinliğinin ve hareket açıklığının azaldığı ve diz önü ağrısı şikayetinin arttığı gözlenmiştir.
  • Thumbnail Image
    Item
    L2 Hidroksiglutarik Asidürili Bir Çocuk Olgu
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-07-01) Işık, Uğur; Çongar, Emel Çelebi
    ÖZET L2 Hidroksiglutarik asidüri nadir rastlanan, otozomal resesif geçişli, meta bolik bir hastalıktır. Hastalık zihinsel engellilik, ataksi, ekstrapiramidal bul gular ve nöbetler ile gider. Tanısı kranial MRG ve idrar organik asit incelemesi ile konur. On bir yaşında nöbet geçirme, yürüyememe, okul başarısında düşüklük ile başvuran ve bu tanıyı alan bir olguyu sunmaktayız.
  • Thumbnail Image
    Item
    Nadir Bir Eagle Sendromu: İki Taraflı ve Aşırı Uzun Stiloid Çıkıntı
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-01-01) Özmen, Süay; Erişen, Levent
    ÖZET Eagle sendromu, uzamış stiloid çıkıntı veya kalsifiye stiloid ligaman, tek rarlayan boğaz ağrısı veya yabancı cisim hissi, boyun ağrısı, yutma güçlü ğü veya yüz ağrısına yol açtığında oluşur. Ek olarak boyun ve boğaz ağrısı aynı taraf kulağa yansıyabilir. Eagle Sendromu’nun tedavisi asıl olarak cer rahidir. Stiloid çıkıntı ağız içinden veya dışarıdan boyun yaklaşımıyla kısal tılabilir. Eagle Sendromu yakınmalarına yol açan iki taraflı ve aşırı uzamış stiloid çıkıntıları olan 33 yaşında bir erkek hasta ilgili literatürün tarama sı ile birlikte bildirildi
  • Thumbnail Image
    Item
    Sağlık Turizmi ve Uluslararası Hastalar İçin Türkiye Pazarı
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-07-01) Altın, Ufuk; Bektaş, Gülfer; Antep, Zehra; İrban, Arzu
    ÖZET Günden güne hem kamu, hem de özel hastanelerin sayısı artmaktadır. Ulu sal hastalara ait sabit bir pazar olması, sağlık sektöründe büyük bir rekabeti de beraberinde getirmektedir. Türkiye coğrafik konumu, iklimi, termal kay nakları, doğal güzellikleri, kaliteli tıp personeli ve yüksek teknoloji kullanan aletlere sahip hastaneleri ile sağlık turizmi için büyük bir potansiyele sahip tir. Sağlık turizminin 2011 yılı verilerine göre dünyadaki pazar payı yaklaşık olarak 400 milyar dolardır. Bu çalışma ile Türkiye’nin bu pazardaki mevcut durumunu ortaya koyarken; gelecekte bu pazardaki payını daha da artıra bilmek için gereken öneri ve düzenlemelerin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Hastalara ait veriler Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi sitelerinden alınmıştır. 2010 yılında, sağlık turizmi için 109-678 hasta Türkiye’ye gelmiştir (Özel hastane: 77.003; kamu hastanesi: 32.675 kişi). Hastaların geldik leri ülke ve aldıkları sağlık hizmetine göre farklı dağılımlar sergilediği görülmektedir. Kamu hastanelerinin yanı sıra özel hastanelerin sayısı da günden güne artmakta ve bu sektörde önemli bir yer almaktadırlar. Sağlık sektöründe pazarı arttırmak için Sağlık Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı sağlık turizmine gereken önemi vermelidir. Bu yolla oluşan döviz girdisi sağlık sektöründe pazar payını arttırırken; ortaya çıkan yeni iş olanakları işsizliği azaltacaktır. Sağlık sektörünün ayakta kalması için sağlık turizmi gün geç tikçe daha önemli hale gelmektedir.
  • Thumbnail Image
    Item
    Nörobilim, Nöroteknoloji, Yalan Tespiti ve Etik
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-07-01) Ergen, Mehmet; Ülman, Yeşim Işıl
    ÖZET Hukuk ve güvenlik hizmetinden sorumlu kurumlar yalan ifadenin, bilime dayalı kanıtlarla tespit edilebilirliği üzerine çalışmaları her zaman ilgiyle takip etmişlerdir. Poligrafiden günümüze yalanın tespiti için kullanılan ci haz ve yöntemlerin optimizasyonu ve yeni araçların yalan tespiti için uyar lanması süreci devam etmektedir. Yeni araçlar arasında fonksiyonel manye tik rezonans görüntülemenin (fMRG) ileri teknoloji içermesi, pahalı olması ve sofistike değerlendirmeler içermesi sonuçlarının güvenilirliğini abartılı göstermekte ve büyük ilgi görmektedir. Günümüzde fMRG ile yalan tespiti ticari bir hizmet olarak arz edilmeye başlanmıştır. Vokal stres analizi, yüksek çözünürlüklü kameralar ile görüntü analizi yöntemleri gibi daha yeni yön temler dahil yalan tespit yöntemleri ele alındığında kimi yöntemin başarısı tatmin edici olmamakta, kimi yöntemin ise %90’a yaklaşan başarısı labo ratuvar ortamında simülasyon yapan gönüllülerden elde edilmiş veriler ile sınırlı kalmaktadır. Yalan ifadenin saptanmasına yönelik uygulamalar hak kında eldeki veriler, bu görüntüleme yöntemlerinin tam olarak geçerliğine, güvenilirliğine ve kullanılabilirliğine henüz olanak vermemektedir. Etik yönden tartışma yaratan iki konu, geçerliği tam olarak kanıtlanmamış bu tespit yöntemlerinin insan üzerinde uygulama alanı bulması ve kişinin bi lişsel düşünce süreçlerine izinsiz, iradesi dışında girilebilmesidir. Nöroetiğin “bilişsel özgürlük” kavramıyla dikkat çektiği bu sorun alanında uygulamalar henüz, toplumsal ve kamusal anlamda yeterince tartışılmış ve cevaplanmış değildir. Yalan tespit tekniklerine toplumda var olan ilgi ve merakın yüksel mesi ile tartışmalı noktaların genişleyerek artacağı öngörülebilir.