Klinik Araştırmalar Yönetmeliği’ne Bakış
Date
2013-10-01
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi
Abstract
ÖZET
Tıbbın bugün ulaştığı bilimsel düzeyin gerçekleşebilmesinin olanağını ya ratan insanlar üzerindeki klinik araştırmaların tarihi çok eskilere dayanır.
Ancak bu süreç insan yaşamını olumsuz etkileyen örneklerle de doludur.
Bu yaşanmışlıkların tekrarlanmaması, toplumun klinik araştırmalara olan
güveninin, gönüllü haklarıyla birlikte araştırmacıların da korunabilmesinin
sağlanması gibi temel olguların hayata geçmesi amacıyla araştırmaların
etik değerlendirilmesinin gerekliliği genel kabul görmüş ve multidisipliner
etik kurul yapılanmaları oluşturulmuştur. Demokratik hukuk devleti anla yışı ise bu yapılanmaların hukuki düzenlemelerinin de yapılmasını gerekli
kılmaktadır. Türkiye’de de özel olarak insan gönüllüler üzerindeki klinik
araştırmaları düzenleyen ilk hukuki metin 1993 yılında “İlaç Araştırmaları
Hakkında Yönetmelik” olarak düzenlenmiştir. Ancak konu ile ilgili söz ko nusu düzenleme 2008 ve 2011 yıllarında yenilenen yönetmeliklerle yeni
boyut kazanmıştır. Yasal düzenleme son olarak 13 Nisan 2013 tarihinde
bir kez daha değişikliğe uğramıştır. Fakat yürürlüğe giren yönetmelik yine
birçok tartışmalı noktayı içermektedir. Her yeni oluşturulan yönetmeliğin
birçok eleştiriye maruz kalması, hatta yargı tarafından iptal edilmesi klinik
araştırmaların yapılması ile ilgili standartların yerleşmesini engellemekte,
araştırmacıları ve bilimi olumsuz etkilemektedir. Bu sürecin yaşanmasının
temel etkenlerinden birisi de konunun asli ögelerinin sürece yeterli ölçüde
katılımının sağlanamayarak, sadece bürokrasi kanadınca çözülmek isten mesidir. Oysa sağlık alanında çalışanların etik duyarlılıklarının geliştirilmesi
için gerekli özenin gösterilmesi önemlidir. Bu nedenle yasalaşma sürecinde
tüm tarafların da katılarak, temsil edildiği; insan sağlığını koruyan, top lumun gereksinimlerine yanıt veren, bilimsel ilerlemelere yol gösteren,
uluslararası evrensel belgelerin ışığında düzenlemelerin hayata geçirilmesi
demokratik, çoğulcu toplum düzenine katkı verecektir. Etik Kurullar yapıları
gereği akademik ortamda buna zemin oluşturabilirler.