Nörobilim, Nöroteknoloji, Yalan Tespiti ve Etik
Date
2012-07-01
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi
Abstract
ÖZET
Hukuk ve güvenlik hizmetinden sorumlu kurumlar yalan ifadenin, bilime
dayalı kanıtlarla tespit edilebilirliği üzerine çalışmaları her zaman ilgiyle
takip etmişlerdir. Poligrafiden günümüze yalanın tespiti için kullanılan ci haz ve yöntemlerin optimizasyonu ve yeni araçların yalan tespiti için uyar lanması süreci devam etmektedir. Yeni araçlar arasında fonksiyonel manye tik rezonans görüntülemenin (fMRG) ileri teknoloji içermesi, pahalı olması
ve sofistike değerlendirmeler içermesi sonuçlarının güvenilirliğini abartılı
göstermekte ve büyük ilgi görmektedir. Günümüzde fMRG ile yalan tespiti
ticari bir hizmet olarak arz edilmeye başlanmıştır. Vokal stres analizi, yüksek
çözünürlüklü kameralar ile görüntü analizi yöntemleri gibi daha yeni yön temler dahil yalan tespit yöntemleri ele alındığında kimi yöntemin başarısı
tatmin edici olmamakta, kimi yöntemin ise %90’a yaklaşan başarısı labo ratuvar ortamında simülasyon yapan gönüllülerden elde edilmiş veriler ile
sınırlı kalmaktadır. Yalan ifadenin saptanmasına yönelik uygulamalar hak kında eldeki veriler, bu görüntüleme yöntemlerinin tam olarak geçerliğine,
güvenilirliğine ve kullanılabilirliğine henüz olanak vermemektedir. Etik
yönden tartışma yaratan iki konu, geçerliği tam olarak kanıtlanmamış bu
tespit yöntemlerinin insan üzerinde uygulama alanı bulması ve kişinin bi lişsel düşünce süreçlerine izinsiz, iradesi dışında girilebilmesidir. Nöroetiğin
“bilişsel özgürlük” kavramıyla dikkat çektiği bu sorun alanında uygulamalar
henüz, toplumsal ve kamusal anlamda yeterince tartışılmış ve cevaplanmış
değildir. Yalan tespit tekniklerine toplumda var olan ilgi ve merakın yüksel mesi ile tartışmalı noktaların genişleyerek artacağı öngörülebilir.