Olgu Sunumları

Bu koleksiyon için kalıcı URI

Gözat

Son Başvurular

Şimdi gösteriliyor 1 - 5 / 5
  • Öge
    Kulak Lobülünde Pilomatriksoma: Olgu Sunumu
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2011-07-01) Altıntaş, Hande; Dikicioğlu Çetin, Emel
    ÖZET Pilomatriksoma (Malherbe’nin kalsifiye epitelyoması), selim kalsifiye epi telyal tümördür. Kıl folikülü matriksinden köken alır. Çocuklarda baş boyun bölgesinde, soliter subkutan kitle şeklinde klinik verir. Ayırıcı tanıda akılda tutulmadığı zaman sıklıkla yanlış tanı alır. Tedavisi cerrahidir. Bu makale de kulak lobülünde sert kitle ile kliniğimize başvuran pediatrik hasta sunul muş ve pilomatriksoma klinik ve patolojik özellikleri ile gözden geçirilmiştir
  • Öge
    Geç Redükte Edilmiş Çocuk Travmatik Kalça Çıkığı: Olgu Sunumu
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2011-07-01) Bilgesoy, İrfan; Erdem, Ahmet Can; Şener, Nadir
    ÖZET Çocuk travmatik kalça çıkıkları düşük enerjili travmalarla gelişen seyrek görülen vakalardır. Redüksiyon süresi prognozu doğrudan etkiler. Yüksek enerjili bir travma ile gelişmiş ve geç redükte edilmiş bir vakanın sonuçla rını değerlendirdik
  • Öge
    Kondrodermatitis Nodülaris Helisis: Olgu Sunumu
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2011-07-01) Altıntaş, Hande; Çakmak, Hüseyin Özcan; Bilgili, Selçuk
    ÖZET Kondrodermatitis nodülaris helisis (Winkler Hastalığı), inflamatuar dejene ratif bir hastalıktır. Özellikle 50 yaş üzeri beyaz erkeklerde, heliks yerleşim li olarak görülür. Etiyolojisi kesin bilinmemekle birlikte oluşumunda mikro vasküler yetersizlik suçlanmaktadır. Neoplastik olmayan bu lezyon yüksek tekrarlama oranına sahiptir. Tedavide geçmişte çok çeşitli yöntemler kulla nılmıştır. Günümüzde tekrar oranını azaltan cerrahi tedavi önerilmektedir. Birçok klinisyen bu hastalığın klinik seyri, tedavisi hakkında yeterli bilgiye sahip değildir. Bu makalede ağrılı kulak lezyonu olan 39 yaşında erkek has ta sunulmuştur. Kondrodermatitis nodülaris helisis klinik bulguları, patoge nezi, tedavi seçenekleri ile tekrar gözden geçirilmiştir
  • Öge
    Migrende Kraniyal Otonomik Belirtiler: İki Olgu Sunumu
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2011-07-01) Yalınay, Pınar Dikmen; Kaya, Dilaver
    ÖZET Kraniyal otonomik belirtiler (göz yaşarması, gözde kızarma, göz kapa ğı ödemi, myozis, burunda tıkanıklık, burun akıntısı, yüzde ve alında ter leme), trigeminal otonomik başağrılarının karakteristik özelliğidir, ancak birçok auralı, aurasız migren hastası da başağrısı atakları sırasında krani yal otonomik belirtiler gösterebilmektedir. Kraniyal otonomik belirtiler trigemino-otonomik refleksin aktivasyonu ile oluşmaktadır. Kraniyal oto nomik belirtilerin görüldüğü migren atakları diğerlerinden farklı olan özel liği sıklıkla daha şiddetli ve tek yanlı olmasıdır. Kraniyal otonomik belirtile rin eşlik ettiği 2 migren vakası sunulmuş ve migrende kraniyal otonomik be lirtiler tartışılmıştır.
  • Öge
    Unilateral Renal Tromboz ve Hiperkoagülabilite: Olgu Sunumu
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2011-07-01) Şamlı, Murat; Doğulu, Çiğdem; Demirhan, Nevzat
    ÖZET Kliniğimize şiddetli sağ renal kolik benzeri lomber ağrı şikayeti ile başvuran, 40 yaşındaki erkek hastada hiperkoagülabilite sonucu gelişen parsiyel uni lateral renal arter trombozu olgusu sunulmuştur. Kontrastsız spiral BT in celemede şiddetli kolik yan ağrısını açıklayıcı, tıkayıcı özellikte bir patolo ji gözlenmeyen hastada, kontrastlı BT ile sağ renal arter parsiyel trombo zu saptandı ve hasta hospitalize edilerek, düşük moleküler ağırlıklı hepa rin tedavisine alındı. Akut tübüler nekroza ait poliüri evresi geçtikten sonra, tromboza yatkınlık oluşturan risk faktörleri açısından tetkik edilen hastada Lupus Antikoagüla nı pozitif ve PAI-1 4G/5G polimorfizmi heterozigot olarak saptandı. Hiperko agülabiliteye bağlı arteriyel tromboz geliştiği düşünülen hastaya, tromboz proflaksisi amacıyla oral antikoagülan başlandı.