Browsing by Author "Tiftikçi, Arzu"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Item Anemiye Neden Olan Dev İnflamatuar Fibroid Polip: Olgu Sunumu(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-04-01) Vardareli, Eser; Tiftikçi, Arzu; Tözün, Nurdan; Özveri, Emel; Ertem, MetinÖZET Giriş ve amaç: İnflamatuar fibroid polip gastrointestinal sistemin nadir görülen, en sık mide antrumundan köken almakla birlikte gastrointestinal sistemin her yerinde görülebilen lezyonudur. Genellikle 1-3 cm boyutların da olan lezyonun tanısı obtrüksiyona bağlı yakınmalarla veya rastlantısal olarak konulmaktadır. Yazımızda anemiye neden olan dev ileal inflamatuar fibroid polip olgusu sunulmuştur. Olgu: 53 yaşında erkek hasta son haftalarda gelişen güçsüzlük ve renk sol gunluğu yakınması ile başvurdu. Fizik muayene ve laboratuar incelemeleri ile demir eksikliği anemisi tanısı konuldu. Anemi etiyolojisi araştırılırken ya pılan kolonoskopide terminal ileumda valv’den yaklaşık 20 cm proksimalde 7-8 cm boyutunda pedinküle polipoid lezyon mevcuttu. Hastaya laparosko pik segmenter ince barsak rezeksiyonu yapıldı. Lezyonun patolojik incele mesinde iltihabi fibroid polip saptandı. Sonuç :İnflamatuar fibroid polip demir eksikliği anemisine yol açabilen poli poid nitelikteki oluşumların ayırıcı tanısında göz önünde bulundurulmalıdır.Item Helikobakter Pilorinin Midede Yerleşim Yeri(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-07-01) Tiftikçi, Arzu; Çiçek ,Bahattin; Vardareli, Nesliar Eser; Saruç, Murat; Sağlıcan, Yeşim; Tözün, NurdanÖZET Amaç: Helikobakter pilori (H.pilori) gastrotropik bir bakteridir. Sadece mide epitelinde kolonize olabilir. Mide içerisinde yerleşim yeri; varlığını test etmek istediğimiz zaman daha da önem taşır. Kronik yüzeysel H.pilori gastriti zamanla atrofik gastrite sebep olur ve gastrit daha çok korpus baskın hale gelir. Böylece aslında antruma yerleşmeyi seven H.pilorinin yaş ilerledikçe veya atrofi geliştikçe korpusa yerleştiği düşünülmektedir. Bu çalışmanın amacı; hem antrum hem de korpustan biyopsi alınan ve H.pilorinin pozitif saptandığı hastalarda bakterinin yerleşim yerini araştırmaktır. Hastalar ve Yöntem: Mart 2009 ile Ekim 2009 tarihleri arasında Acıbadem Kozyatağı ve Maslak hastanelerinde endoskopi yapılarak hem korpus hem de antrumdan biyopsi alınan tüm hastaları retrospektif olarak inceledik. H.pilori saptanan hastalarda bakterinin yerleşim yerini araştırdık. Bulgular: Toplam 290 hasta çalışmaya alındı. H.pilori hastaların %37’sinde pozitifti. 290 hastanın 182’sinde (106 kadın, 76 erkek; ortalama yaş 41 (20–88)) H.pilori bulunmuyordu. 108 (55 kadın, 53 erkek; ortalama yaş 41 (19–76)) H.pilori pozitif hastanın 85 (%78)’inde bakteri hem antrum hem de korpusta kolonize, 19 (%17)’unda sadece antrumda, 4 (%3.7)’ünde sadece korpusta kolonize idi. Atrofi H.pilori negatif hastaların 6’sında (%3.3), pozitif hastaların 4’ünde (%3.7) vardı. Antrumda saptanmayıp korpusta H.pilori olan 4 hastanın sadece birinde atrofi vardı. H.pilorinin yerleşim yeri ile hastalarin yaşı, cinsiyeti, reflü özofajiti, ülser, atrofi, intestinal metaplazi varlığı arasında ilişki yoktu. Sonuç: Bu retrospektif çalışmaya göre antrumda H.pilori saptanmayan hastalarda korpusta H.pilori saptanma olasılığı çok düşüktür. H.pilorinin endoskopik biyopsilerle tanımlanmasında sadece antrum biyopsisi önerebilmek için daha geniş olgulu çalışmalara ihtiyaç vardır.Item Inverted Colonic Diverticula Cases(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2021-12-01) Tiftikçi, Arzu; Parlak, Emrehan; Boğa, Bircan; Yılmaz, Serpil; Çiçek, BahattinABSTRACT Colonic diverticula are outpouchings of mucosa and submucosa through the large intestine wall. Inverted colonic diverticula can be confused with colonic adenoma. It is important to differentiate them. Here we report two cases of inverted diverticula that seem to like adenomas.Item Kronik Viral Hepatitlerin Ekstrahepatik Tutulumlarında Genel Tedavi Prensipleri(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-04-01) Tiftikçi, Arzu; Vardareli, Nesliar EserÖZET Kronik viral hepatitler karaciğerde hasar yapabildiği gibi, karaciğer dışı tu tulumlarla da ilişkili olabilir. Bu durumların tedavisi semptomatik olabilece ği gibi immunsupresif tedavi de gerekebilir. Bu yazıda sık görülen ekstrahe patik tutulumlarda tedavi prensiplerini özetlemek amaçlanmıştıItem Küçük Hücreli Akciğer Kanserinin Mide Metastazı: Olgu Sunumu(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-01-01) Çalıkuşu, Züleyha; Atalar, Banu; Tiftikçi, Arzu; Uğurluer, Gamze; Er, Özlem; Göksel, SühaÖZET Mideye kan yolu ile metastaz nadir görülen bir durumdur. Literatürde mi deye kan yolu ile en sık metastaz yapan karsinomlar sıklık sırasına göre, malign melanoma, meme kanseri ve akciğer kanseridir. Midenin metas tatik lezyonları sıklıkla asemptomatiktir. Bu hastalarda prognoz çok kö tüdür. Biz burada mide metastazı saptanan küçük hücreli akciğer karsi nomlu hastayı, nadir görülmesi nedeni ile literatür eşliğinde sunulması nı amaçladık.Item Sigmoid Kolon Tutulumlu Mikroskopik Polianjiit; Ağrısız Kanama ile Başvuran Bir Olgu(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-01-01) Tiftikçi, Arzu; Yurteri, Gürkan; Atuğ, Özlem; Çelikel, Çiğdem; Yavuz, Şule; Hamzaoğlu, HülyaÖZET Mikroskopik polianjiit küçük çaplı damarlarda nekrotizan vaskulitle seyreden pek çok organı tutabilecek sistemik bir hastalıktır. Nekrotizan veya bazen de hızla ilerleyen glomerülonefrit hastalığın major özelliklerindendir. Gastroin testinal sistem de tutulabilir ve genellikle hafi f bir klinikle seyreder. Biz sig moid ülseri ön planda olan mikroskopik polianjiit olgusu sunuyoruz. Yetmiş üç yaşında erkek hasta üç aydır aralıklı olan, ağrısız rektal kanama ile başvurdu. Kolonoskopide sigmoid kolonda dev ülser saptandı. Ülser kenarından alınan biyopsilerin histopatolojik incelemeleri küçük arter vaskuliti ile uyumlu idi. Takip sırasında hızla diyaliz ihtiyacı olacak böbrek yetmezliği gelişti. Mik roskopik polianjiit tanısı ile prednizon ve siklofosfamid tedavisi uygulanan hastanın dört hafta sonraki takip endoskopisinde ülserin tamamen iyileşmiş olduğu tespit edildi. Takip eden üç ayda da hastanın semptomu olmadı. Mik roskopik polianjiitli olguların üçte birinde gastrointestinal sistem tutulsa da genellikle bu tutulum hafi f seyirlidir. Olgumuz rektal kanama ile başvurup tanısı sigmoid kolondaki ülser kenarlarından alınan biyopsiler ile konulmuş vaskulitik hastalıktır.Item Sirotik Hastalarda Hepatoselüler Kanser Taramasında Tomografi(Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2011-10-10) Tiftikçi, Arzu; Sever, Ali; Tüney, Davut; Karagöz, Yeşim; Tözün, Nurdan; Özdoğan, OsmanÖZET Amaç: Hepatoselüler kanser (HSK) kronik karaciğer hastalarında önemli mortalite nedenidir. Bu çalışmanın amacı sirotik hastalarda HSK taraması yapılırken 6 aylık alfa-feto protein (AFP) ve ultrasonografi (USG)’ye ek ola rak yıllık bilgisayarlı tomografi (BT) takibinin etkisini ve maliyet analizini araştırmaktır. Hastalar ve Yöntem: İki yıl boyunca toplam 39 sirotik hasta 6 aylık USG ve AFP ölçümüne ek olarak yıllık abdominal BT ile izlendi. Bulgular: Hastaların 22’si erkek, 17’si kadındı (ortalama yaş: 62 ± 10). Onbeş hasta hepatit B ile, 9 hasta hepatit C ile, 4 hasta hem hepatit B hem de C ile infekteydi. Ayrıca 3’ü hepatit B virusu ile infekte ve alkol kötüye kullanımı vardı. Yine bir hasta hem hepatit C ile infekteydi, hem de alkol kötüye kulla nımı vardı. Yedi hasta kriptojenik siroz nedeniyle takipteydi. Hastaların siroz tanısı ile takip süreleri ortalama 3.4 ± 2.7 yıldı. Bu tanılar klinik, biyokim yasal, ultrasonografik ve endoskopik bulgularla koyuldu. Takip sırasında 39 hastanın beşinde BT’de 1,2 ile 5 cm arasında değişen karaciğer kitleleri sap tandı. Bu beş kitleden sadece biri ek incelemeler sonrası rezeksiyon gerekti ren malignite çıktı. Bu da HSK değil kolanjiokarsinomaydı. Diğer dört hasta da ise ek olarak yapılan abdominal magnetik rezonans görüntüleme (MRG) veya BT arteriografiye rağmen herhangi bir lezyon saptanmadı. Bir hasta nın altı ayda bir yapılan AFP+USG incelemesinin maliyeti 150 TL, yıllık 39 hastanın maliyeti ise 11700 TL idi. Otuz dokuz hastanın yıllık abdominal BT bedeli ise 9009 TL idi. Beş hastaya yapılan ek incelemelere baktığımızda ek incelemelerin maliyeti ise 1947 TL idi. Sonuç: BT ile yapılan ek inceleme HSK’nin erken saptanmasını sağlamadığı gibi sirotik hastaların yıllık takip maliyetini arttırmaktadır.