Acıbadem Sağlık Bilimleri Dergisi

Permanent URI for this communityhttps://openaccess.acibadem.edu.tr/handle/123456789/1

Browse

Search Results

Now showing 1 - 9 of 9
  • Thumbnail Image
    Item
    Abiotrophia Defectiva Endocarditis Related to Mitral Valve Prolapse: A Case Report
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2020-11-01) Güllü, Ahmet Ümit; Şenay, Şahin; Boğa, Salih Anıl; Alhan, Cem
    ABSTRACT Abiotrophia defectiva is a very rare and important cause of culture-negative infective endocarditis and may cause insidious clinical progression. Clinicians should be aware of this bacterium when dealing with blood culturenegative endocarditis especially in patients with predisposing factor such as mitral valve prolapse.
  • Thumbnail Image
    Item
    Endoskopik Safen Ven Hazırlanması: Türkiye’deki İlk Deneyimler
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2014-10-01) Arıtürk, Cem; Ökten, Murat; Güllü, Ümit; Şenay, Şahin; Kılıç, Leyla; Adıgüzel, Mehtap; Toraman, Fevzi; Karabulut, Hasan; Alhan, Cem
    ÖZET Amaç: Endoskopik safen ven grefti hazırlanması (EVH) son yıllarda, bazı kli niklerde rutin olarak kullanılmakta olan ve postoperatif dönemde morbidi teyi azaltıp hasta memnuniyetini arttıran bir cerrahi tekniktir. Hastalar ve Yöntemler: Acıbadem Maslak ve Acıbadem Kadıköy Hastaneleri’nde Ekim 2012 ile Mart 2013 tarihleri arasında safen ven greftleri (SVG); kapalı, karbondioksit insuflasyonu kullanılarak endosko pik yöntem ile (The VasoViewTM System, Maquet) hazırlanan 55 vaka ince lendi. Hastaların endoskopik teknikle hazırlanan SVG’lerinin uzunlukları, toplam SVG hazırlanma süresi, postoperatif ağrı skorları, hematom-yara yeri enfeksiyonu gibi lokal bulguları ve gelişen diğer komplikasyonlar kaydedildi. Bulgular: Tüm hastalarda SVG, EVH yöntemi ile hazırlandı, açık tekniğe geçiş olmadı. 2 hastada hazırlanan SVG’lerde gözlenen lokal disseksiyon alanları nedeni ile kısmi olarak kullanılamayan segmentler saptandı. Sonuç: Özellikle EVH tekniğini öğrenme sürecinin tamamlanmasının ardın dan EVHnin hem hastanın kozmetik memnuniyeti açısından hem de posto peratif morbiditeyi azaltması açısından başarılı olacağını düşünmekteyiz.
  • Thumbnail Image
    Item
    Derin Beyin Stimulasyonlu Olguda Koroner Arter Bypass Cerrahisi ve Anestezi Deneyimimiz
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2015-01-01) Koçyiğit, Muharrem; Akpek, Elif; Güllü, Ahmet Ümit; Şenay, Şahin; Alhan, Cem
    ÖZET Parkinson hastalığı nörodejeneratif bir hastalık olup görülme sıklığı yaş ile artmaktadır. Derin beyin stimulasyonu, medikal tedaviye dirençli parkinson hastalarının semptomlarını azaltır ve yaşam kalitesini artırır. Bu çalışmada, derin beyin stimulasyonlu bir olguda koroner arter bypass cerrahi sırasındaki anestezi deneyimimizi sunduk.
  • Thumbnail Image
    Item
    Near İnfra Red Spektroskopisi (NIRS) Gerçekten Doku Saturasyonunu Ölçüyor mu?
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2013-07-01) Toroman, Fevzi; Erkek, Esin; Güçlü, Pınar; Sayın, Jülide; Arıtürk, Cem; Ökten, Eyüp Murat; Şenay, Şahin; Karabulut, Hasan; Alhan, Cem
    ÖZET Amaç: Açık kalp cerrahisi sırasında kullanılan ekstrakorporeal dolaşım uygulamasının neden olduğu dolaşım fizyolojisindeki değişikliğin (nonpulsatil akım) serebral dolaşım üzerinde olumsuz etkilerinin olduğu bilinmektedir. Serebral dolaşımdaki bu değişikliklerin Near Infrared Spektroskopisi (NIRS) ile yakından izlenmesinin sonuç parametrelerini olumlu yönde etkilediğinin gösterilmesi, NIRS’in açık kalp cerrahisinde kullanım alanı bulmasına neden olmuştur. Ancak NIRS yöntemi ile yapılan ölçümlerde elde edinilen değerlerin güvenilirliği ile ilgili kuşkuların olması, bu değerlerin karşılaştırılacağı güvenilir başka parametrelerin (altın standart ) olmaması, NIRS’in yaygın kullanımını etkileyen en önemli neden olmuştur. Biz bu çalışmamızda arter ve ven kanı örneklerini alabileceğimiz bir dokunun (biseps kası) NIRS ile ölçülen saturasyon değerini, matematiksel olarak hesaplanan saturasyon değeri ile karşılaştırarak NIRS’in güvenirliğini göstermeyi amaçladık. Hastalar ve Yöntemler: Elektif baypas cerrahisi sonrası yoğun bakım ünitesinde ekstübe olan 35 hasta prospektif olarak çalışmaya alındı. Hastaların mevcut arteriyal kanülasyonlarının olduğu taraftaki üst kol çevresine prob bağlanarak doku oksijen saturasyonu ölçümü yapıldı. Aynı zamanda aynı taraftaki radial arterden ve brakial venden kan örnekleri alındı ve kan gazı analizi yapılarak, buradan elde edilen bilgilerden matematiksel olarak saturasyon hesabı (arterial saturasyonun 1/3’ü + venöz saturasyonun 2/3’ü) yapıldı. Ölçülen ve matematiksel olarak hesaplanan saturasyon değerleri arasındaki Pearson korelasyonuna bakıldı. Bulgular: NIRS yöntemi (INVOS cihazı) ile ölçülen saturasyon değeri ile matematiksel olarak hesaplanan saturasyon değerleri arasındaki Pearson korealasyon katsayısı 0,87 p=0,0001 olarak bulundu. Sonuçlar: rSO2 ile mSO2 arasında güçlü bir korelasyonun (r=0,87) bulunması, NIRS’ın çocuk hastalarda olduğu gibi erişkin hastalarda da, somatik doku saturasyonu ölçümü için kullanılabileceği konusunda umut verici olduğu kanısındayız.
  • Thumbnail Image
    Item
    Erişkin Kalp Cerrahisinde Ekstrakorporeal Dolaşım Sırasında NIRS Yöntemi ile Hepatik ve Renal (somatik) Oksijen Saturasyonu Takibi Anlamlı mı?
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2012-07-01) Toraman, Fevzi; Özgen, Serpil Ustalar; Arıtürk, Cem; Sayın, Jülide; Erkek, Esin; Güçlü, Pınar; Ökten, Murat; Güllü, Ümit; Şenay, Şahin; Tektürk, Murat Burak; Karabulut, Hasan; Alhan, Cem
    ÖZET Amaç: Erişkin açık kalp cerrahisinde, NIRS yöntemiyle karaciğer ve böbrek dokusu oksijen saturasyonu (KSO2 ,BSO2) ölçümünün, sonuç parametrele ri üzerine olan etkisinin araştırılması. Hastalar ve Yöntemler: Üniversitemiz etik kurul onayı ve onamları alınan ko roner bypass cerrahisi olacak 88 hasta prospektif olarak çalışmaya alındı. Hastalara kliniğimizin rutin açık kalp cerrahisi protokolu dışında preopera tif dönemde, USG ile karaciğer ve sağ böbreğin cilde en yakın yerleri sapta narak operasyon sırasında bu lokalizasyonlara yerleştirilen NIRS problarıy la karaciğer ve böbrek satürasyonlarının takipleri alındı. Ölçümler; indük siyon öncesi (T1), indüksiyon sonrası (T2), ekstrakorporeal dolaşımın (EKD) 10. dk.sı (T3), EKD’ın 20. dk.sı (T4), ısınma sonrası (T5), EKD bitiminde (T6) tekrarlandı.. Aynı süreçlerde pH, pCO2, pO2, laktat, ortalama arter basıncı ve kalp hızı (KH) değerleri de kaydedildi. Karaciğer ve böbrek fonksiyonları preoperatif, postoperatif 2. ve 4. günlerde kreatinin, üre, ALT, AST değerle riyle değerlendirildi. Sonuçlar Pearson korelasyonu ile karşılaştırıldı. Bulgular: Karaciğer ve böbrek oksijen saturasyonu değerleri T2 periyodu dı şında paralel değişim göstermiş olup Pearson korelasyonu yaklaşık r:0,6 dü zeylerinde p<0,001 bulunmuştur. Böbrek saturasyonundaki yüzde değişim ile preoperatif ve postoperatif üre, kreatinin değerleri arasında anlamlı ko relasyon bulunamadı. T2, T4, T5 periyotlarındaki karaciğer saturasyonu yüz de değişimi ile postoperatif 4. gün AST değerleri arasında zayıf ama anlam lı bir korelasyon (r: 0,220 p<0,03 ) vardı. Sonuç: NIRS yöntemi ile erişkinlerde serebral, pediatrik hastalarda serebral ve somatik doku oksijen satürasyonları takip edilmektedir. Çalışmamızda; NIRS değerleri, hemodinamik parametrelerdeki stabilite ile uyumluluk gösterse de, erişkinlerde somatik oksijen satürasyonu takibinin anlamlı olduğunun söylenebilmesi için, perioperatif renal ve hepatik iskemi riskli obez olmayan hastalarda çalışmanın tekrarlanması gerektiği kanısındayız.
  • Thumbnail Image
    Item
    Kardiyak Lenfoma; Olgu Sunumu ve Derleme
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-10-01) Ökten, Eyüp Murat; Şenay, Şahin; Güllü, Ahmet Ümit; Öztürk, Ahmet; Toraman, Fevzi; Bavbek, Cengiz; Karaarslan, Ercan; Karabulut, Hasan; Bilgi, Selçuk; Alhan, Cem
    ÖZET Kardiyak lenfoma çok nadir görülen ve ileri derecede agresif seyirli maligni tedir. Erken tanı ve tedavi uygulaması prognozu belirleyen temel faktörler dendir. Bu çalışmada kliniğimizde tedavi edilen sağ atrial yerleşimli kitle ile karakterize diffüz büyük B hücreli lenfomalı bir olgu sunulmuş ve konu ile ilgili literatür derlenmiştir.
  • Thumbnail Image
    Item
    Multipl Risk Faktörü Olan Bir Hastada Endoluminal Bilateral Femoropopliteal Bypass
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-04-01) Alhan, Cem; Karabulut, Hasan; Şenay, Şahin; Toraman, Fevzi; Çağıl, Hüseyin
    ÖZET Bu olgu sunumunda protez mitral kapağı olan ve meme karsinomu nedeniyle mamoplasti operasyonu geçirmiş olan 66 yaşında bir bayan hastadaki bilate ral femoropopliteal seviyede multipl kritik uzun segment stenozun endolümi nal yöntem ile tedavisi anlatılarak bu yöntemin etkinliği tartışıldı.
  • Thumbnail Image
    Item
    Çok Nadir Görülen Bir Vasküler Patoloji: İntravasküler Fasiitis (Psödosarkom) ve Cerrahi Tedavisi
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-04-01) Senay, Sahin; Alhan, Cem; Karabulut, Hasan; Bilgi, Selçuk; Dinçer, Alp; Toraman, Fevzi
    ÖZET İntravasküler fasiitis (psödosarkom) yüzeyel veya derin fasyadan köken alan ve küçük/ orta arter ve venleri tutabilen benign reaktif myofibroblastik pro liferasyondur. Nadir görülen bir patolojidir. Progresif vasküler tutulum ile seyredebilir ve malign neoplazmlar ile karıştırılabilir. Bu çalışmada kliniği mizde cerrahi olarak tedavi edilen sol subklavian ven yerleşimli intravaskü ler fasiitisli bir olgu sunulmuştur.
  • Thumbnail Image
    Item
    Ciddi Sol Ventrikül Disfonksiyonuna Bağlı Kalp Yetersizliği Olan Kalp Cerrahisi Hastalarında Preoperatif Levosimendan Kullanımı
    (Acıbadem Mehmet Ali Aydınlar Üniversitesi, 2010-01-01) Şenay, Şahin; Toraman, Fevzi; Dağdelen, Sinan; Karabulut, Hasan; Alhan, Cem
    ÖZET Amaç: Bu çalışmada ileri derecede sol ventrikül fonksiyon bozukluğuna bağlı kalp yetersizliği olan kalp cerrahisi hastalarında preoperatif levosimendan kullanımının klinik ve hemodinamik etkilerini değerlendirmeyi amaçladık. Çalışma planı: Kardiyopulmoner bypass altında kalp cerrahisi planlanan sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ≤ %30 olan 10 hasta prospektif olarak çalışmaya dahil edildi. Hastalara operasyondan 4 saat önce başlanıp toplam 24 saat devam edecek şekilde 0.1 mcg/kg/dk dozunda levosimendan uygulandı. Operasyon öncesinde, postoperatif 5. gün ve 1. ayda sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ölçümleri yapıldı. Postoperatif dönemde 0,4,6,12 ve 24. saatlerde kardiyak indeks, pulmoner kapiller uç basıncı, sistemik vasküler rezistans indeksi, pulmoner vasküler rezistans indeksi, ortalama arteryel basınç, santral venöz basınç, ortalama pulmoner arter basıncı ölçülerek kaydedildi. Bulgular: Tüm hastalara koroner bypass operasyonu yapıldı, ek olarak bir hastada aort kapak replasmanı, bir hastada triküspit kapak tamiri, bir hastada mitral kapak tamiri, bir hastada da sol ventrikül anevrizmektomi işlemi yapıldı. Hastaların ortalama Euroscore puanları 6.5±2.7 idi. Postoperatif dönemde intaaortik balon pompası kullanımı gerekmedi. İnme, böbrek yetmezliği, major infeksiyon ve 1 aylık mortalite gözlenmedi. Pulmoner kapiller uç basıncı postoperatif dönemde istatiksel olarak anlamlı bir şekilde azaldı (p =0.001). Hastaların ortalama takip süresi 11.6± 5.7 ay (range: 4–17) idi. Geç dönemde mortalite veya tekrar kardiyak girişim gereksinimi gözlenmedi. Sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ölçümleri (operasyon öncesinde; postoperatif 5. gün ve 1. ayda) 27.5±3.1; 37.1±5.4 ve 40.3±10.7 (%) olarak gözlendi (p=0.01). Sonuç: İleri derecede sol ventrikül fonksiyon bozukluğuna bağlı kalp yetersizliği olan kalp cerrahisi hastalarında operasyon öncesi levosimendan kullanımı hemodinamik fonksiyon ve klinik sonuçları iyileştirebilir.